Sitede yaşadıklarımı kısaca anlatmak yerine uzun uzun anlatmak istiyorum, çünkü burası önemli bir platform.
NFSTR'nin ilk açılış tarihleri çok eskilere dayanıyor.
Onur abi ve o jenerasyonun yönettiği sitede yer alabilmek bile bana mutluluk veriyor. Neyse konuya giriş yapayım.
NFSTR'yle tanışmam
2008'e dayanıyor, sitede o zamanlar çeşitli paylaşımlar dolaşıyordu. Eğer yanılmıyorsam bende efsaneler arasında yerini alan
Most Wanted'la ilgili bir dosya için üye olmuştum siteye. Hiç unutmuyorum o zaman çok hoş bir avatarım vardı, biraz
Che Guevara hayranlığı ve fazlasıyla
Galatasaray'lılık yüzünden ikisinin birleşimi bir resimdi.
NFSTR'nin başından geçen sorunların olduğu yıllarda benim üyeliğim neredeyse hiç aktif değildi, sebebi o zamanlar forum sitelerine takılmaktan ziyade bilgisayarda oyunlar oynamamdı tabi sistem müsaade ettiği sürece. Şu anda sistemde görünen kayıt tarihlerinin çoğunun neden
2011 olduğunu sitenin eskileri
-benim gibi- iyi bilirler.
Sitenin kapanıp açıldı dönemlerden sonra
Need for Speed World diye bir oyun duymuştum, beta kayıtlarının devam ettiğini öğrendiğimde kayıt olayım dedim ve nitekimde oldum. Belki sitemizde bile
NFS World hesabı açarken
ULTRASLAN adını almaya çalışanlar olduysa beta döneminden o adı ben kapmıştım. O kullanıcımı zaman içerisinde unuttum ancak o kullanıcı ve o zamanlardan unutmadığım tek şey; nerdeyse tüm arabalar IGC olarak satılıyordu ve Dünya'nın parasını kasmıştım sadece
350Z almak için, hâlâ o araba ve o hesap bende duruyor.
Beta plakalı
350Z'mle beraber...
World'de tek takılmaktan sıkıldığım bir dönemde şu anda
NFSTR'nin mekanı olan yerde tanıştım
Serhat'la. O zamanlar beta hesabımı unuttuğum için şimdi kullandığım ve forumda da kullanıcı adım olan
MSTRAP hesabını kullanıyordum. Yine bu hesabım da da ilk olarak
Silvia'yla başlayıp tek amacım olan
350Z'yi almayı başarmıştım ve o arabayla dolanıyordum ortalıkta. Neyse
World bölümü çok daha uzar diye burada kesiyorum.
Serhat'la muhabbet kurmam siteye tekrar aktif olarak dönmemin başlıca sebebidir, yalan yok. Sitenin ilk zamanlarında olduğu gibi üyelik sisteminde sorunlar vardı, yani bildiğin üye olamıyordun kabul etmiyordu bazı şeyleri. Böyle bir zamanda
Serhat'a mail atarak sorun yaşadığımı bildirdim, sağolsun 1-2 saate dönüş yaparak üyeliğimi oluşturdu. Ve hâlâ o üyelikle yola devam ediyorum, sanırım yaşadığım üyelik sorunu sitenin kapanmasından önceki adımın da aynı olmasından kaynaklıydı.
Günlerden bir gün eski
Need for Speed oyunlarını tekrar yaad etmek için sistemime geri kurdum. Serinin içerisinde en sevdiğim oyun olan
NFS 2 her zaman ki gibi başlangıç oyunumdu. Tek klavyeden ekranı ikiye bölerek yarışmak büyük keyifti, yakın bir zamanda hayatını kaybeden arkadaşımla çok kez oynamışlığımız vardır oyunu...
(ah be kardeşim ne vardı genç yaşta çekip gidecek)Neyse konunun özüne döneyim;
NFS 2'nin bir tanıtımını yapmak geldi aklıma bir anda, sitenin
"NFS Old" bölümü tam uygun yerdi ancak yazmakla olacak bir durum değildi bu tanıtım. Bu yüzdendir ki videolu tanıtım yapayım dedim ve keza da öyle oldu, eski demektense efsane demenin daha doğru olacağı bir
Need for Speed oyunundan sonra diğerlerine sıra gelmişti. Sırasıyla bunları yaparken bir gün
Serhat'tan
Facebook üzerinden bir mesaj aldım, bu bir moderator'lük teklifiydi. Ne yalan söyleyeyim yapabileceğimden emin değildim,
NFS Old'daki paylaşımlarımdan
-ve daha fazlası var mı bilemem, Serhat bilir.- dolayı o bölümü benim üstüme tapuladı
Serhat ve ben orayla uğraşmaya başladım, vaktimin çoğunu o bölümde geçirdim. Oyun inceleme videoları hâlâ
NFSTR'nin YouTube kanalında durur, Serhat güvenip oraya yüklememi istemişti.
Super-Mod olma sürecime gelecek olursak aslında bunun
Onur'la
(RuffRyders) alakası olduğunu söylemek lazım.
Onur'un askere gitmesiyle rütbesi değişmişti, bu rütbe değişiminde boşalan Süper Moderatörlük koltuğuna ben geçmiştim. Açıkcası Moderatörlükten üst rütbeye terfi ettirilince elimden kayıp giden
NFS Old bölümüne üzülmedim desem yalan olur, çok zamanım geçti o bölümde. S.Mod olduktan sonra üzerime binen sorumluluğun farkına vararak davranmaya devam ettim, sitede en aktif olduğum zamanları yaşadım çünkü aslında bu site benim için bir hayatta kalma noktasıydı.
Hayatta kalma noktasıydı dememin sebebini ayrı bir paragrafta açıklamak istiyorum. Zamanında forumdan banlanan üyelerden biri
Utkan, Serhat ve bana aynı PM'yi atarak
"Çıkın gezin dolaşın, sevgili yapın kendinize sitenin başından ayrılın" tarzında bir mesaj attığında ben sevgilimden yeni ayrılmıştım ve ruh halim hiçte iyi değildi. Oyunlar beni ayakta tutuyor hissine kapıldım o dönemde keza
NFS World'de ve sitede takıldığım zamanlarda ilişkim vardı. Neyse, vaktimi ve kafamı oyunlarla ve siteyle uğraşarak boşaltmam sonucunda bu günlere geldim. Hemen az yukarıda PM'yi atan arkadaşı o zamanlar çok aradım, ismini bile bilmediğim için bulamadım tabi bulsam söyleyecek bir kaç lafım vardı. Ama şimdi o üye aramızda ve adını da biliyorum ama o zamanlar geride kaldı isim vererek kimseyi rencide etmenin alemi yok. Yaşandı ve bitti, bu kadar basit o bölüm.
Aslında üyelik - mod'luk - smod'luk ve admin'lik sadece rütbe ve gerektiğinde müdahale etmek için kaldı üstümde.
Serhat'la ilk moderatörlük teklif ettiğinde de dediğim gibi
"elimden geleni yaparım" öyle de oldu.
NFSTR'nin dışında tanıdığım insanlar oldu oyunda. Çok çeşitli insanlarla muhabbet ettim oyunda, aslına bakarsanız bu site dışında oyun üzerinden tanıştığım bir ya da iki kişi kaldı çevremde. Bunların başlacası bizim
Şakacı Moderatör'ümüz
Halil yani nam-ı diğer
FalconHS. Halil'in bana yardımları fazlasıyla oldu, tabi benim de ona geri dönüşlerim. Karşılık beklemeden yaptıklarımızı karşılıksız bırakmadık. Şimdi site üzerinden beni
Facebook'tan ekleyenlere daha doğrusu arkadaş listemi kontrol edeyim dedim de, 130 kişilik arkadaş listemin neredeyse yarısının
NFSTR'den olduğunu görüyorum. Isimleri saymakla bitmeyecek nice dostlar edindim, hepinize selamlar olsun.
Bu süre zarfında kimleri bilerek ya da bilmeyerek kırdıysam beni affetsinler, sadece burada olmak bile mutluluk verici benim için. Bu kadar uzun yazacağımı düşünmezdim ama harbiden beklediğimden de uzun oldu, sonuna kadar sıkılmadan okuduysanız sonsuz teşekkürler, her şey için...
Neyse, yazmaya başladığımda karanlık olan gecenin yerini gündüze bırakmasıyla bende yazıyı sonlandırayım...