Nissan'ın GT-R'ı, geçtiğimiz 25 yıl içerisinde yol otomobili teknolojilerinin sınırlarını zorladı; süpersporlar kadar dürüst kalabildi; caddecilerin rüyalarını süsledi ve bizlere daima bir ayağının pistte olduğunu düşündürdü. GT-R'ın tüm zamanların en özel ve heyecan verici otomobillerinden biri olmasının ardındaki nedenleri araştırdığımız yolculuğumuzda siz de bize katılın...
1} Çünkü dört nesli boyunca oyunun kurallarını belirledi.• Japonların sıkı sıkıya sakladığı formüllerden biri de, hiç şüphesiz GT-R'ın uzun yıllardır sürdürdüğü global başarının formülüdür. 1990'lara dönelim... Mahallemize henüz taşınan Skyline isimli garip ve gizemli çocuk pistte rakiplerini utandırmakla kalmıyor, ayrıca (kullanma şansı bulan birkaç insanın söylediğine göre) her bulduğu yolda ve her türlü hava şartında abuk hızlara çıkabiliyordu. O garip çocuk R32 Skyline GT-R'dı. Şimdilerde efsane olan sıralı altı silindirli ve çift turbolu RB26 motoru, Nissan'ın radikal dört tekerlekten çekiş sistemi ATTESA'yı ve HICAS isimli dört tekerleği birden yönlendirme sistemini ilk kullanan otomobil.
2} Çünkü bütün hava şartlarında hızlı olabilme yeteneğinin tanımını yeniden yaptı.• R35 GT-R, 7:38'lik Ring rekoruna ulaştığında Lamborghini Murcielago gibi otomobilleri geride bırakarak büyük bir olay yaratmıştı. Fakat aracın test pilotu Tochio Suzuki hayal kırıklığına uğramıştı, çünkü (korkutucu derecede hızlı olan Kesselchen bölümü de dahil olmak üzere) pistin bazı bölümleri ıslaktı... Çekiş, tutunma ve denge GT-R'ın baharatlarıdır. Fakat hisler olmadan bütün bunların bir anlamı yoktur. Neyse ki GT-R o kısmı da çok iyi kıvırarak A ile B noktaları arasını, muhtemelen tüm zamanların en hızlı geçen otomobili olmayı başarıyor.
3} Çünkü Porsche'nin tahtını sertçe salladı.• R35 GT-R'ın 7:29'luk Ring zamanı açıklandığında Porsche, Nissan'ı ısırdı; hatta çok sert ısırdı... 911'in galişiminden sorumlu olan August Achleitner, bunun bir yol otomobili için imkansız bir zaman olduğunu belirtti ve kendilerinin GT-R ile yaptıkları zamanın 7:54 olduğunu ekledi. Nissan ise arsız bir cevap vererek Porsche'ye pistte yapılacak bir yarış önerdi. Tatsız tuzsuz bu olaylar, Nissan'ın GT-R sayesinde Porsche'yi nasıl sarstığını kanıtlıyor.
4} Çünkü kendi dili var.• Karmaşık otomobil, karmaşık terimler... E-TS (Elektronik Tork Dağıtımı), ATTESA (Her Zeminde Mutlak Çekiş Sağlayan Dört Tekerlekten Çekiş Sistemi), Super HICAS (Yüksek Kapasiteli Aktif Kontrollü Direksiyon Sistemi), VR38DETT (R35'in 3.8 litrelik V6 motoru), RB26DETT ('89-'02 yılları arasındaki motor), VDC-R (Dinamik Araç Kontrolü). Ayrıca şunları da unutmayalım: Z-Tune, KPGC110, 400R, SpecV, Nür...
5} Çünkü teknoloji yardımıyla sürüş tecrübesini renklendiriyor.• GT-R, hızı ve eğlenceyi aynı anda artırarak pek nadir bulunan bir başarıya imza atıyor. Sakinleşmek yerine coşmak; sönmek yerine alevlenmek... Bu özellik, 1989'da ortaya çıkan R32'den bu yana, bütün GT-R'ların ortak yanlarından biri. Nissan'ın süper coupe'sinin geleceğini tahmin etmek güç değil, fakat bu özelliği yüzünden otomobili bir türlü benimseyemeyenlerin aklındaki soru işaretlerinin hep canlı kaldığı da bir gerçek.
6} Çünkü çok iyi fiyat/fayda oranına sahip.• R35, yollara çıktığı 2008 yılından bu yana, altı haneli rakamlara satılan birçok Avrupalı'yı çiğneyip çiğneyip tükürdü. Uzun zamandır 100 km/s hıza üç saniyeden daha kısa sürede ulaşmanın en ucuz yolu olan GT-R'ın fiyatı halen 100.000 sterlinden daha ucuz. Para ve hız verimi açısından GT-R'a en çok yaklaşan otomobil Porsche 911 GT3. İki aracın 314 km/s'lik maksimum hızları eşit olsa da, bunu Porsche ile yapmak için 22.000 sterlin daha fazla ödemeniz gerekiyor. Nissan, 2014 model GT-R'ın 0-100 zamanını 2.8 saniye olarak bildiriyor.
7} Çünkü N-Attack geliyor.• Nissan GT-R Nismo N-Attack. Şayet Japon otomobil kültürünün o kendisine has yoğunluğuna bayılıyorsanız, bu isim sizin için ölümüne arzu edilen bir otomobili ifade ediyordur. Bu, aerodinamisi ve şasiyle aktarma organlarındaki teknolojisiyle bayrağı Nismo GT-R'dan devralarak daha ileri taşıyan otomobil... Bu, malum turu atan otomobil ki, o videoyu hala izlemediyseniz büyük bir kayıptasınız, çünkü 600 bg gücündeki GT-R'ın Ring'i 887 bg gücündeki Porsche 918 Spyder'dan yalnızca 10 sn daha geç dönmesi ve bunu daha ateşli biçimde yapması, her otomobil delisinin 7:08:679'luk zamanı görmeyi hak ettiği anlamına geliyor.
8} Çünkü kendi kendine yürümüyor. İsterseniz Michael Krumm'a sorun.• Kimi bilgeler Nissan GT-R'ın 'kendi kendine' yürüdüğünü söylüyor, fakat Michael Krumm'un Ring'deki 7:08:679'luk can yakıcı turunu izlerseniz bunun bütünüyle saçma bir düşünce olduğunu anlarsınız, çünkü Krumm her bir virajda otomobilden maksimumu alabilmek için onunla resmen savaşıyor. GT-R'ın üretim şefi Hiroshi Tamura'nın da söylediği gibi: 'Biz Nismo'nun pisti 7:10'da dönebileceğini hesapladık. Gerisi pilota kalmıştı ki, buradaki derece tamamen Michael'ın eseri...' (Uyarı: Yetenek, cesaret ve fazla kurcalamama yetenekleri gerektiren bir işten söz ediyoruz. Sol ayak frenini fazla kaçırıp sürüşünüzü soğuk ve sert bir Armco beriyerde noktalarsanız bizi suçlamayın).
9} Çünkü modifiye edilmeye çok uygun.• Farkında mısınız bilmiyoruz, ama hiç ellenmemiş bir GT-R bulabilmek ölümüne zor, biz ise epey şanslıyız. Şanslıyız, çünkü Skyline GT-R'ların (R32'den bu yana) neredeyse tümü, iyi ya da kötü, modifiye ediliyor. Standart bir GT-R bulmak, Gran Turismo oynamayan Japon bir otomobil delisi bulmakla aynı şey. Peki GT-R sahipleri araçlarını neden modifiye ediyor? Muhtemel cevaplardan birisi, Japon otomobil kültüründe aracını kendi tarzına uydurmanın çok doğal bir durum olması.
10} Çünkü Nürburgring'i mekan belledi.• GT-R miti ve efsanesi Ring'den asla ayrı tutulamaz. Nissan 1989 yılında, Nürburgring'i R32 Skyline GT-R'ı test etmek için kullanıyordu. R33 GT-R 1996 yılında 8 dakika bariyerini aşmak gibi efsanevi bir iş yapınca slick lastikler ve daha fazla turbo basıncıyla ilgili söylentiler hemen hortlamıştı. Anlayacağınız söylentilerin başlangıcı R35 GT-R'ın 2008 yılında, önce 7:32:54, sonrasında ise daha iyi şartlarda 7:29:03'lük bir zaman yapmasıyla başlamadı. O dönemden bu yana, Toshio Suzuki'nin ve şimdilerde Michael Krumm'un efsanevi çalışmalarının ardından 2014 model GT-R, GT2 RS'i üzen 7:18:60'lık bir zaman yapmayı başardı.
11} Çünkü gelecek kuşakların hayallerini süslüyor.• GT-R'ın ünü Gran Turismo'da 1000 bg'lik bir Skyline ile Avrupalı spor otomobilleri toza boğmak isteyenler sayesinde yeşermeye başlamıştı. Sonrasında ise GT-R hayranı bir nesil ortaya çıktı. Şimdilerde benzer bir durum sosyal medyada ve YouTube'da yürüyor. Drag yarışlarında 911'lerden tutun, Veyron'lara bile toz yutturan GT-R'lar; dünyanın birçok pistinde tur zamanı rekorları kıran GT-R'lar ve daha niceleri... Bu görüntülerle büyüyen çocuklar bir zaman sonra büyüyüp spor bir otomobil alacak kadar zengin olduklarında bir GT-R'ı Aston'lara, R8'lere veya o zaman ne olursa one tercih edecekler.
12} Çünkü şu an global bir oyuncu.• Nissan 2007'de tanıttığı R35'ten bu yana, 5775'i Avrupa'da olmak üzere, toplamda 25.076 adet GT-R sattı. GT-R çok iyi satıyor. Tamam, bazı ülkelerde egzotizmi ağır basan R8 daha fazla müşteri buluyor, fakat geçmişe baktığınızda GT-R'ın kabuğunu kırarak dünyaya açıldığını fark ediyorsunuz. En çok GT-R Amerika ve Japonya'da satılıyor. Avrupada ise sıralama İngiltere, Rusya, Almanya, Fransa ve İsviçre şeklinde gidiyor.
13} Çünkü GT Academy'nin bir parçası.• Otomobil sporları gümüş kaşıklarla yemek yiyen insanlar içindir. Nissan bu fikre pek katılmıyor ve GT Academy ile Gran Turismo oyuncuları arasından, sanaldan gerçeğe yarış pilotları keşfediyor. GT Academy geçen yıl 41 podyum başarısı yakaladı ki, bunların içerisinde Le Mans, Spa ve Dubai 24 saat yarışları da var. Ayrıca GT-R Nismo ile elde edilmiş iki şampiyonlukları mevcut. 2008'den bu yana sekiz pilot mezun edildi.
14} Çünkü her şey böyle başladı.• Dik bir kutu gibi görünen bu köşeli otomobilin GT-R efsanesini başlatmış olması pek muhtemel değilmiş gibi görünse de; o, 1969'un Şubat'ında Skyline 2000 GT-R ismiyle yollara çıkmış ve her şeyin başlangıcı olmuştu. Buradaki özel örneğimiz ise, Nismo tarafından geliştirilmiş ve o yıl Fuji Dağı'nda koşulan JAF Grand Prix'sini en önde bitirmişti. Sonrasında ise daha ilk yılında bir düzine yarış kazanmayı başarmıştı GT-R. Resmi adı PGC-10 olsa da, 2000 GT-R'ın hayranları ona 'Hakosuka', yani 'Köşeli Skyline' lakabını takmıştı. Köşeli olduğuna bakmayın, bence çok yakışıklı (aynı zamanda çok nadir; sadece 832 tane üretilmiş) olan bu otomobil çelik jantları ve yarış çizgileriyle daha da ön plana çıkıyor.
15} Çünkü uzun yıllardan beri yarışlar kazanıyor.• İlk kez düzenlendiği 1993 yılından bu yana Japonya Super GT serisini domine eden bir otomobil var. Nissan GT-R, farklı kasalarıyla 21 kez sürücüler şampiyonluğu ve 8 kez takımlar şampiyonluğu kazanmış bir yarışçı. GT-R, şampiyonanın tarihi boyunca düzenlenen yarışların yaklaşık %30'unu ilk sırada bitirmiş. Almanların DTM'i gibi Japon Super GT serisi de, en hızlı binek otomobil şampiyonalarından biri durumunda. Normal GT araçlarına kıyasla aerodinami sayesinde iki kat daha fazla yere basma kuvveti üreten Super GT makineleri piste yapışıp, virajları Le Mans prototipleri gibi alabiliyorlar.