Motor sporları, insanların hız tutkusunu en iyi özetleyen örneklerden biridir. Bu motor sporlarında insanlar, profesyonel sürücülerin kullandığı sürat makineleriyle neler yapabileceğini gösterir. Mecazi bir şekilde anlatmak gerekirse, motor sporları, milyonlarca seyircisi olan, doğaçlama tiyatro gibidir.


F1 (Formula 1)
Formula 1, dünyanın en seçkin motor sporudur. Formula 1'de galip olan araç hiç şüphe yok ki dünyanın en hızlı aracıdır ve sürücüsü de dünyanın en hızlı sürücüsüdür.



• İlk F1, 1950 yılında İngiltere'nin Silverstone pistinde düzenlendi ve o zamandan beri dünyanın en çok ilgi gören otomobil yarışı haline geldi. F1, Olimpiyat Oyunları ve FİFA Dünya Kupası'yla birlikte dünyanın en büyük üç spor organizasyonunda birisidir ve saatte 300 kilometre hızı (186 mph) aşan araçlarını düşününce bunun normal bir durum olduğu rahatça anlaşılıyor. F1'in merkezi Avrupa'dır, fakat yarışlar dünyanın her yanında düzenlenir. Yarışın galibi, her yarışın sonunda araçların sıralamasına göre dağıtılan şampiyona puanlarıyla belirlenir. Son yıllarda F1, otomotiv teknolojisindeki gelişmelerle birlikte daha da heyecanlı hale gelmeye başladı.



GP2
Günümüzde birçok genç sürücünün en büyük hayallerinden birisi F1 pilotu olmaktır.



• Avrupa'ya ait bu formula otomobil şampiyonası serisi, 2005 yılında, Uluslararası Formula 3000 Şampiyonası'nın yerini aldı. F1 Avrupa turuna destek amaçlı düzenlenen ve F1 sınıfına yakın araçların katıldığı GP2, F1'de başarı elde edebilmek için ilk adım olarak görüldüğünden dolayı oldukça ilgi görmüştür ve bu seride başarılı olan pilotların çoğu F1'de de büyük başarılar elde etmiştir.



Formula Nippon
Japonya'nın en iyi sürücülerinin kozlarını paylaştığı, en popüler Japon yarışı.



• Formula Nippon, Japonya'daki açık-teker motor sporlarının en iyi temsilcisidir. 1996 yılında önceki neslin favorisi F3000'ün ardından çıkan bu şampiyona, Japonya'nın kendi pistlerinde düzenlediği yarışlardan oluşuyor. En iyi Japon pilotların ve hatta birçok ünlü yabancı pilotun eşit şartlar altında  yarıştığı bu turnuva, her defasında kıran kırana bir mücadeleye ev sahipliği yapmıştır.



IRL
Motor sporlarının başlıca ligleri.



• IRL, dünya motor sporlarının zirvesini, F1 ile paylaşan bir Formula yarışıdır. Açılımı, Indy Racing League olan bu seri, IndyCar ve Indy Lights Serisi'nin birleşiminden meydana gelmiştir ve Amerika'da F1'den bile daha fazla ilgi görmüştür. Her yıl 400.000'i aşkın yarış meraklısı, bu seriyi izleyebilmek için, Amerikan motor sporunun sembolü olan, Indianapolis 500'e akın eder. Bu serinin çoğu yarışı, oval pistlerde düzenlenir ve bu tür pistlerde hız kadar strateji de gereklidir. Seyirciler, hız ortalamasının saatte 300 kilometre (186 mph) olduğu bu yarışlarda gözlerini bir saniye bile pistlerden ayırmaz.



WTCC
Touring otomobilleri, dünya şampiyonunu belirleyebilmek için kıyasıya bir rekabet sergiliyorlar.



• World Touring Car Championship, (Dünya Touring Otomobili Şampiyonası) 2005'te ortaya çıktı ve Avrupa Yarış Otomobili Şampiyonası'na (ETCC) duyulan tüm ilgiyi kendi üstüne toplayarak yarış dünyasının zirvesine yerleşti. FIA onaylı bu şampiyona, organizasyonun F1 ve WRC'den sonraki en büyük şampiyonasıdır ve bu şampiyonada belirli kurallara göre modifiye edilmiş araçlar yarışır. Ev sahibi ülkeler ve pistler, sezondan sezona değişir. Çoğunlukla Avrupa merkezli olsa da (2009 sezonunda 24 yarışın 12'si Avrupa'daydı), Güney Afrika ve Asya da birçok yarışa ev sahipliği yapmıştır.



DTM
Almanya'nın kendi yarış kategorisi, eski F1 pilotları arasında oldukça popülerdir.



• DTM, Almanya'da çok popüler olan, modifiyeli yarış otomobillerinin kendilerini ispat etmek için kıyasıya mücadele ettiği bir yarış serisidir. Jean Alesi (2002-06), Mika Hakkinen (2005-07) ve Ralf Schumacher (2008-12) gibi F1 pilotları bu seriye katılmış ve seriye dünya standartlarında bir rekabet havası kazandırmışlardır.



FIA GT
Süper araçların karşı karşıya geldiği, yüksek-oktanlı, heyecan verici bir mücadele.



• FIA GT, GT araçları için en iyi yarış kategorisidir. Maserati MC12, Aston Martin DBR9, Lamborghini Mucielago R-GT ve Ford GT gibi süper araçların kozlarını paylaştığı bu yarışlar, ilk sezonundan beri yarış severler tarafından büyük bir heyecanla takip ediliyor.



Super GT
Japon spor otomobilleri baz alınarak üretilen yarış makinelerinin mücadele ettiği yarışlar.



• Super GT, Japonya'nın en popüler yarış organizasyonudur. GT500 ve GT300 sınııfı araçların katıldığı bu yarışlarda zafer, sadece aracın potansiyeline değil aynı zamanda, sürücünün kabiliyetlerini ve aracın dezavantajlarını başarılı bir şekilde dengeleyen takım stratejisine de bağlıdır. Takımlara geniş bir modifiye özgürlüğü verilmesine rağmen, yarışlara daha çok fabrika çıkışı araçlar katılıyor.



Le Mans 24 Saat
En büyük dayanıklılık yarışı.



• F1'in Monaco Grand Prix'i ve Amerika'nın Indianapolis 500'ü ile birlikte "Motor sporlarının Üç Hükümdarı"ndan biri olan bu yarış her yıl, Fransa'nın dış bölgelerinde düzenlenir ve aynı zamanda dünyanın en meşhur dayanıklılık yarışıdır. İlk kez 1923'te düzenlenmiştir ve 2013 yılına kadar toplam 81 sezon görmüştür. Katılan takımlar çoğunlukla Avrupalılardan oluşuyor, fakat daha önceleri Toyota, Nissan, Mazda ve Honda gibi Japon araçları (ya da ortak üretim araçlar) da bu yarışlara katılmıştır. Özellikle 1991 yılında bir Mazda 787B'nin elde ettiği zafer Japonya'da hala konuşulur.



Nürburgring 24 Saat
Dünyanın en kapsamlı dayanıklılık yarışı.



• Nürburgring 24 Saat yarışları (büyük otomobil üreticilerinin test yarışı olarak da bilinir), dünyanın en kapsamlı dayanıklılık yarışıdır. Bu yarış, bazı insanlara göre dünyanın en zorlu yarışıdır ve 170'ten fazla dönemece ve 300 metre yükseklik farkına sahip Kuzey Pisti ile, F1'in düzenlendiği modern GP  pistinin birleştirilmesiyle oluşan 26 kilometrelik (16 mil) bir piste sahiptir. Son yıllarda katılımcıların da artmasıyla daha da zorlu bir yarış haline gelmiştir.



Daytona 24 Saat
NASCAR'ın manevi evinde düzenlenen, 24 saatlik bir meydan savaşı.



• Daytona 24 Saat yarışları, Amerika'daki tek 24 saat dayanıklılık yarışıdır ve NASCAR hayranlarının Mekke'si sayılabilecek, Daytona Uluslararası Yarış Pisti'nde düzenlenir. Le Mans'da olduğu gibi araç 3 kişi tarafından kullanılır ve 24 saatlik süreçte en çok mesafe kat eden takım galip olur. Bu yarış 1962 yılında 3 saatlik bir yarış olarak başlamıştı, fakat 1966 yılında 24 saatlik formatta düzenlenmeye başlandı. Daytona'ya katılan Japon araçlarından Nismo R91CP, 1992 yılında, Japon otomobili ve Japon sürücüleri (Masahiro Hasemi, Kazuyoshi Hoshino, ve Toshio Suzuki) birleşimiyle önemli bir zafer elde etti. Kat ettikleri 4365.7 km, mesafelik rekor hala kırılamadı.



NASCAR
Sıradan fabrika çıkışlı araçların, canavar makinelere dönüştüğü yarış.



• NASCAR, modifiyeli araçlardan esinlenilerek üretilen, fabrika çıkışı araçların katıldığı bir yarıştır ve tıpkı IRL gibi, Amerika'nın en büyük yarış kategorilerinden biridir. Bu yarışın köklerinin, 20. yüzyılın başlarında Amerika'nın merkez eyaletlerinde düzenlenen amatör otomobil yarışlarına uzandığı söylenir. Japon ve Avrupalı yarışlarının aksine, bu özbeöz Amerikan yarışı, otoyollarda değil, 0.5 millik (yaklaşık 0.8 kilometre) kısa oval pistlerden, 2.66 millik (yaklaşık 4.3 kilometre) pistlere kadar çeşitli uzunluktaki pistlerde düzenlenir. Bu yarışlarda, modern elektronik cihazların ve materyallerin kullanımı yasaklanınca, araçların performansı düştü ve böylece yarışlar sadece sürücülerin yeteneklerine bağlı olarak heyecan kazanmaya başladı.



D1 Grand Prix
Akrobatik sürüş ve dramatik beyaz dumanla ortaya çıkan muhteşem bir gösteri.



• D1 Grand Prix'inde puanlama, aracın arka tekerlerini (ya da 4 tekerini) kaydırarak yapılan "drift" hareketinin güzelliğine göre yapılır. Bu dinamik ve akrobatik sürüş ile performansın harmanlandığı yarışlar, normal yarışlarınkinden çok daha farklı kriterlere sahiptir. Usta sürücüler, neredeyse sanat değerinde drift performansı sergiliyorlar.



Formula D
Amerika kıtasını tümüyle kapsayan bir drift yarışı.



• Formula Drift, Amerika'nın kendi drift şampiyonasını yaratma girişimiyle, 2004 yılında ortaya çıktı. Yarışlar AB'nin, California, Georgia, Illinois, North Carolina ve Washington eyaletlerininde dahil olduğu geniş bir alanda düzenlendi ve yarışçılar kendi tekniklerini en iyi şekilde sergilemek için kıyasıya rekabet ettiler. Özellikle, D1GP adlı modelleriyle, Japon yarışçıların katılmasıyla rekabet daha da kızıştı.



WRC
Çamur, çakıl, asfalt ve farklı birçok yüzeyde gerçekleşen, inanılmaz bir makine yarışı.



• WRC'de, F1 ve WTCC gibi FIA onaylı bir dünya şampiyonasıdır. Pist yarışlarının aksine WRC, trafiğe kapatılmış şehiriçi yollarda düzenlenir ve yarışçılar Special Stages (SS) olarak bilinen özel yarış bölümlerini en kısa sürede bitirebilmek için  mücadele ederler. Bununla birlikte yarışçılar, ev sahibi ülkenin hava koşullarına göre çakıl ve asfaltın yanında, bazen kar ve buz gibi zorluklarla da uğraşmak zorunda kalırlar. WRC'deki bütün araçlar, bu yarışa özel üretilmiştir. Bunun gibi kendine has şartları olan başka şampiyonalar da vardır. Bunlardan birisi, 28 yaşın altında sürücülerin kullandığı, 1600cc atmosferik, önden motorlu önden çekişli araçların katılabildiği Genç Dünya Ralli Şampiyonasıdır. Diğeri de, modifiye imkanını fazlasıyla kısıtlayan N Grubu yönetmeliğe sahip, Production Car World Rally Championship (PWRC)'dir.



Rally Raid
Sürat kadar, kararlılığın da önemli olduğu bu ralli, dünyanın en zorlu rallilerindendir.



• Çöllerde, ormanlarda ve dağlarda seçtiği zorlu yollarla Rally Raid, dünyanın en acımasız rallisi olarak nam salmıştır. Bu rallide, aracın sert çevre koşullarına karşı dayanıklılığı performansından daha önemlidir. Bu yüzden Paris-Dakar Rallisi gibi yarışlarda kendilerini kanıtlamış olan Mitsubishi Shogun ve Toyota Land Cruiser gibi spor araçlar Rally Raid'de başarısız oldular.



Pikes Peak
Çevre şartlarının, rakiplerden daha çok sıkıntı yarattığı zor bir tırmanış.



• Rocky Dağlarının doğu tarafındaki Colorado Springs'te başlatan bu 16 kilometrelik rallide, yarışmacılar deniz seviyesinden 2,862 metre yukarıdaki bir yükseklikten başlayarak 1,439 metre daha yukarı tırmanmak zorundalar. Sürücünün yetenekleri ve aracın performansı çok önemli olsa da, bu yarışta kazananı daha çok atmosfer basıncı ve hava sıcaklığı gibi değişken doğa koşulları belirliyor.